Törene, Bismil Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Kerem Süleyman Yüksel, Ak Parti Bismil İlçe Başkanı Mehmet Kızılkaya, İlçe Milli Eğitim Müdürü Aydın Ak, Şube müdürleri, okul müdürleri ve Öğrenciler katıldı. Bismil, yeni eğitim öğretim yılına 139 okul, 35 bin öğrenci ve bin 804 öğretmen ile başladı. Merdanoğlu ilkokulundaki yeni dönemin açılış töreninde konuşan İlçe Milli Eğitim Müdürü Aydın Ak, eğitim alanında başarılarını giderek arttırdıklarını söyledi. Ak, "Bizler her geçen gün Bismil´de eğitimin ivmesini yukarıya çıkarmak için çabalıyoruz. Bu Çalışmalarımızın sonucunda da ilçemizdeki eğitim başarısı her geçen gün artmakta" diye konuştu.
Ak konuşmasında; İnsan için hayata ekmekten sonra en önemli şey eğitimdir. Çünkü eğitim, insanın düşünce dünyasını bilgiyle imar ve inşa ederek davranışlarını düzeltir. Eğitimin ilk başladığı yer ailedir. Hayatımızda ailemizden sonra en önemli basamak olan okullarımız, eğitim imkânlarını sistemli bir şekilde sunarak bizi gelecek hedeflerimize ulaştıracak, hayata hazırlayacak bir yuvadır. Eğitim ve öğretim sürekli olarak yenilenmeyi, gelişmeyi, değişime açık olmayı, çalışmayı zorunlu kılan dinamik bir alandır ve hayat boyu devam etmektedir. Dolayısıyla çocuklarımızı ve gençlerimizi eğitim olanaklarıyla ne kadar buluşturabilirsek, ne kadar iyi yetiştirebilirsek yarınlarımız da o kadar aydınlık olacaktır.
Çocuklarımızın ve gençlerimizi vatanımıza, milletimize yararlı bireyler olarak geleceğe hazırlanması görevi de bizlere düşmektedir Bu amaçla okullarımızda her türlü altyapı eksikliklerini gidermek, çocuklarımıza en iyi şartlarda eğitim imkânı sunmak üzere tüm hazırlıkları yapmaya, gerekli tedbirleri almaya gayret göstermeliyiz.
Siz değerli velilerimizin de olumlu ve yönlendirici katkıları, çocuklarımıza yapacakları rehberlik; onların üretken, araştıran, yorumlayan, sağlıklı bireyler olarak yetişmesinde önemli bir etkendir.
Gelişen ve değişen dünyaya ayak uydurabilmemiz için bilgi ve donanıma sahip olmamız gerektiğinin bilincinde olarak çocuklarımıza ve gençlerimize yaptığımız yatırımlara özen göstermeye, bunları kaliteyle sürdürmeye devam etmeliyiz.
“Planınız bir yıl içinse pirinç ekin, 10 yıl içinse ağaç dikin, 100 yıl içinse insanları yetiştirin”demiş Çinli düşünür. Emek verdiğimiz bu meslekte yaptığımız ve yapacağımız şeyler günü kurtarmak için değil, yarınlarımızı kurtarma çabası ve sevdasıdır. Yarına düşündüğümüz bu gençler gün gelecek torunlarımızın yolunu aydınlatacak yol göstericileri olacak ve gelişmiş bir toplum olma yolunda bizlere öncü olacaktır. Evet yükümüz ağır, sorumluluğumuz fazla yaptığımız iş, üstlendiğimiz misyon eğitimcilerin omuzlarında ağır bir yük bindirse de bizleri geleceğimizin teminatı olan gençlerimize yol olmaktan yarınlarını teminat altına alan gayretlerinden alıkoymayacaktır. Bu inançla yola çıkmalıyız. Amacımız düşünen, sorgulayan, inceleyen, araştıran, kafa yoran bir ilim irfan sahibi, sorumluluk sahibi, üretken ve üreten bir gençlik oluşturmaktır. Bunu başardığımızda öz değerleriyle, zenginlikleriyle gelişen ve büyüyen üreten milli ve yerli gelecek yaratmış oluruz.
Eğitimin ilk basamağını oluşturan okul öncesi eğitim gömleğin ilk düğmesidir, bunun doğru iliklenmesi gerekir. Sloganımız ‘’ gelecek okul öncesi eğitim ile gelecek’’.Okul öncesi eğitim süresince çocukların ilköğretime hazırlanırken paylaşmayı, dayanışmayı, sosyalleşmeyi ve birlikte çalışmayı öğrendiklerini aile için desteğin tek başına yetmediğini; çocuğun; yaşıtlarıyla birlikte olabileceği, bedensel ve zihinsel gelişmelerini sağlıklı biçimde sürdürebilecekleri bir ortam olduğu için okul öncesi eğitimin zorunlu olması gerekmektedir.
Eğitimin ilk basamağını oluşturan okul öncesi eğitim gömleğin ilk düğmesidir ve bunun doğru iliklenmesi gerekmektedir. “Okul öncesi eğitim ile gelecek “ şiarıyla öğretmenlerin hareket etmesini ve öğretmenlere okul öncesi eğitimin artık anne babanın yalnız başına başarabileceği bir konu olmaktan çıktığını, eğitimin; öğrenci-öğretmen-veli üçgeninde oluştuğunu ve öğretmenlere aile katılımı çalışmalarına ağırlık vermeleri gerektiğini hepimizin malumu. Bu sayede aile ve eğitimci işbirliği ile gerçekleşen okul öncesi eğitimin, çocuğun daha yaratıcı ileriyi görebilen, yeni ürünler keşfedebilen ve çevresini kendi amaçları için yönlendirebilen özerk bir birey olarak yetişmesine katkı sağlayacaktır.
Eğitim denince aklımıza eğitimin temel unsurlarından “okul, idareci, öğretmen, öğrenci, aile “ gelmektedir. Her biri birbirinden önemlidir veya daha önemsizdir diyemeyiz.
Okul ortamı, maddi manevi çevresiyle birlikte bir anlam ifade etmektedir. Hatta Çocuğu düşünsel ve ruhsal bakımdan geliştirmede okul ortamı çok etkilidir. Okulun temizliğinden düzenine kadar her olgu ve unsur, eğitimin kalitesi açısından belirleyicidir. Okul ve okul ortamı, zevk sahibi ve ileri görüşlü idareci ve yöneticiler tarafından organize edildiğinde, öğrencilerin düşünce ve duygu gelişimine önemli katkı sağlayacağı muhakkaktır.
Okul binalarını, çok katlı bir beton yığını olarak düşünmemeliyiz. Okul ortamı; öğretmenin ve öğrencinin ruhunu dinlendirmeli, zihnini işlevselleştirmeli. Okul ortamını öyle düzenlemeliyiz ki öğrenci okula bağlanmalı, zil çaldığında kaçarcasına eve gitmesini engellemeliyiz.
Hz. Mevlana Celalettin Rumi ‘’ Biz birleştirmek için geldik ayrılmak için değil.” Sözü içinde derin manalar beslemektedir.
Öğretmen, eğitim ve öğretimde en önemli unsurdur. Okul binası, derslik, ders materyalleri vb. öğretmenin daha iyi çalışması içindir. Öğretmen olunmaz, öğretmen doğulur. Öğretmenlik istihdam alanı olursa başarılı olunmaz o zaman eğitimin kalitesi düşer. Öğretmen demek her şeyi bilmek değildir. Öğretmen istikamet verici, ufuk açıcıdır. Günümüz şartlarında zor bir meslektir.
En değerli varlıklarımız olan çocuklarımızın sağlam karakterli, özgüven sahibi, bilgi ve teknoloji’yi üretebilen ve ürettiklerini insanlığın faydasına kullanan bireyler olarak yetişebilmeleri, nitelikli bir öğretimin yanında, ulvi değerlere sahip olmalarıyla da mümkün olacaktır. Şeklinde konuşmalarını tamamladı.
